31 Temmuz 2011 Pazar

* Aşırı dincilik

02 Ağustos 2011, Salı

Aşırı dincilik

.

 

Sual: (Bir şey iyi ise, aşırısı daha iyidir, bir şey kötü ise aşırısı daha kötüdür) deniyor. Müslüman olmak, dindar olmak iyi olduğuna göre, aşırısı daha iyi değil mi? Eğer aşırısı iyi ise, ne diye ateistler, Müslümanları aşırı dinci diye kötülüyorlar?

CEVAP

Onlar aşırı dinci tabirini yanlış kullanıyorlar. Dinin emrine tam uyan Müslümana aşırı dinci diyorlar. Dinin emrine tam uymak Allah'ın emridir. Ona aşırılık denmez.

(Bir şey iyi ise, aşırısı daha iyidir) sözü yanlıştır. Bu her şey için geçerli olmaz. İslamiyet orta yoldur, ifrattan [aşırılıktan] uzaktır. Mesela oruç tutmak iyidir, senenin tamamını bayramlar dâhil oruçlu geçirmek yanlıştır. Sabah namazının farzı iki rekâttır. Namaz kılmak iyidir diye sabah namazının farzını 3, 4, 5 rekât kılmak yanlış olur. Nafaka temin edilmeden, gece gündüz namaz kılmak yanlış olur. Bunlar dinimizin istediği dindarlık değildir. Yani dine aykırıdır. Bu bir aşırılıktır, fakat din düşmanları buna değil, dinin emrine tam uyan gerçek Müslümana aşırı dinci diye saldırıyorlar. Art niyetli oldukları meydandadır. Dine uymaya aşırılık denmez, dinin sınırlarını aşmaya aşırılık denir.

 

Bugünkü manimiz:

·Ramazan manileri – 2

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Medet Ya Şehri Ramazan

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

Ramazan Postası - Ramazana Hazırlık (2)

     
   
NurPostası

  İftar vermenin sevabı  
 

 Zeyd ibni Halid el-Cüheni Radiyallâhu Anh rivayet ediyor:
Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

“Kim bir Müslüman kardeşine iftar vakti yemek yedirirse, onun sevabı kadar da kendisine sevap yazılır. Yemek yedirdiği kimselerin sevabından da hiçbir şey eksilmez.”

{Tirmizî, Savm: 82; İbni Mâce, Sıyam: 40}

* * *

Bir kardeşimizin iftar davetine gidip, yiyip içtikten sonra ona dua etmek de bir sünnettir.
Nitekim Abdullah ibni Zübeyr Radiyallâhu Anhın anlattığına göre, Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem, Sa’d ibni Muaz Radiyallâhu Anhın evinde iftar yapmış ve onlara şöyle dua etmişti:

“Eftara indekümü’s-sâimûne ve ekele taâmekümü’l-ebrâru ve sallet aleykümü’l-melâike. (Yanınızda hep oruçlular iftar etsin. Yemeğinizi iyi insanlar yesin. Melekler de size dua ve istiğfarda bulunsun.)”

{Müsned, 3:138}

 
     

  Peygamberimizin iftar duası  
 

Muaz ibni Zühre Radiyallâhu Anh anlatıyor:
Bana ulaştı ki, Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem iftar ettiği zaman şu duayı okurdu:

“Allahümme leke sumtü ve alâ rızkıke eftartü.”
(Ey Allah’ım, Senin rızan için oruç tuttum ve Senin rızkınla orucumu açıyorum.)

{Ebû Dâvud, Savm: 22}

* * *

Mervan ibni Salim, ibni Ömer Radiyallâhu Anhümadan naklediyor:
Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem orucunu açınca şöyle derdi:

“Susuzluk gitti, damarlar ıslandı, inşaallah Teâlâ sevap kesinleşti.”
Hadisin râvisi Rezin, duanın baş kısmına “Elhamdülillah” kelimesini ilave etti.

{Ebu Dâvud, Savm: 22}
 
     

  Ramazan’da iftar verene meleklerin duası  
 

Ebu’ş-Şeyh, İbni Hıbban’ın bir rivayetinde Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

“Ramazan ayında kim helal kazancından bir oruçluyu iftar ettirirse, Ramazan’ın bütün gecelerinde melekler ona dua eder ve Kadir Gecesinde Cebrail Aleyhisselâm onunla musafaha eder (tokalaşır). Cebrail Aleyhisselâm kiminle musafaha ederse, onun kalbi incelir ve gözlerinin yaşı çoğalır.”

Ravi der ki:
“Ya Resulallah! Oruçluyu iftar ettirecek bir şeyi yoksa ne yapacak? Bana bildir” dediğimde:
“Bir avuç yiyecek de yeterlidir” buyurdu.
Ben, “Bir lokma ekmek de bulamazsa?” deyince:
“Birazcık su ile karıştırılmış süt ikram eder” buyurdu.
Ben, “Yanında o da yoksa?” deyince:
“Bir içim su” buyurdu.

{et-Tergîb ve’t-Terhîb, 2:431}

Ramazan ayı girince meleklerin oruç tutanlara dua ettikleri konusunda Hz. Ali Radiyallâhu Anh şu hadisi rivayet eder:
Ramazan ayı girdiğinde Yüce Allah, Arş’ın taşıyıcısı olan meleklere şu emri verir:

“Haydi kendi tesbihlerinizi bırakın artık, Muhammed ümmeti için istiğfarda bulunun!”

{Râmuzu’l-Ehâdîs, Hadis no: 584}

 

 
     

  Peygamberimizin itikâfı  
 

Hz. Âişe Radiyallâhu Anhâ anlatıyor:

“Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem Ramazan’ın son on gününde itikâf ederdi. Bunu vefat edinceye kadar böylece devam ettirdi.”

{Buhari, İtikâf: 1; Müslim, İtikâf: 2}

“Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem Ramazan ayının son on günü girince elini eteğini toplar, geceyi ihya eder ve ev halkını uyandırırdı.”

{Buhari, Kadr: 5}

“Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem Ramazan’ın son on gününde vefatına kadar îtikâfa girdi. Vefatından sonra da hanımları îtikâfa devam ettiler.”

{Buhari, Îtikâf: 1}

İbni Mâce’nin rivayet ettiği bir hadise göre, İbni Ömer Radiyallâhu Anhümâ der ki:

“Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem îtikâfa girmek istediği zaman, yatağı veya üzerinde yattığı somyası Mescid’in içindeki Tövbe (Ebû Lübâbe) Sütununun önünde veya arkasına konurdu.”

{İbni Mâce, Sıyam: 61}

 
     
  Hamile ve süt emziren kadının orucu  
 

Enes ibni Mâlik Radiyallâhu Anh rivayet ediyor:

Resûlullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem buyurdular ki:

"Şüphesiz ki Allah (Azze ve Celle) yolculuk halinde bulunan kimseden orucu ve (dört rekatlı farz) namazın yarısını kaldırmıştır. Hamileden ve süt emziren kadından da orucu kaldırmıştır."

{Ebu Davud, Savm: 44, Tirmizi, Savm: 21; İbni Mâce Sıyam: 12}

 
     

  İftarı acele etmeli  
 

Sehl ibni Sa’d Radiyallâhu Anh anlatıyor:
Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem buyurdular ki:

“İnsanlar iftarda acele ettikleri sürece hayır üzere devam ederler.”

{Buhari, Savm: 45; Müslim, Sıyam: 48; Muvatta, Sıyâm: 6; Tirmizî, Savm:13.}
 
     

  Ramazan’da umreye gitmek  
 

İbni Abbas Radiyallâhu Anhümâ rivayet ediyor:

Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem Veda haccına gitmek istediğinde bir kadın kocasına “Devenin üzerinde beni de Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellemle beraber hacca gönder” dedi.
Kocası, “Yanımda sana hac için vereceğim devem yok” dedi.
Kadın, “Beni falan erkek deven üzerinde hac ettir” dedi.
Kocası, “O Allah yolunda kullanılmak üzere muhafaza ediliyor” dedi ve Resûlullah Sallallâhu Aleyhi Veselleme geldi.
“Hanımım size selâm ve Allah’ın rahmetini gönderdi. O kendisini sizinle hacca göndermemi istedi. ‘Beni Resulullah ile birlikte hacca gönder’ dedi. Ben de ‘Yanımda hac yapman için vereceğim deve yok’ dedim.
“Fakat hanımım, ‘Falan deve ile hacca gönder’ dedi.
“Ben, ‘O deve Allah yolunda kullanılmak için muhafaza ediliyor’ dedim.”
Bunun üzerine Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem, “Eğer hanımını o deve üzerinde hacca gönderirsen, deve de Allah yolunda olur” buyurdu.
Adam:
“Hanımım bana, sizinle hacca denk ameli sormamı istedi.”

Resulullah, “Hanımına selâmımı, Allah’ın rahmeti ve bereketini söyle ve ona haber ver: Ramazan’da umre benimle hacca bedeldir” buyurdu.

{Ebû Dâvûd, Menasik: 80; Müslim, Hacc: 221}

 
     

  Ramazan’da umre yapmak hacca denktir  
 

Abdullah ibni Abbas Radiyallâhu Anhümâ rivayet ediyor:
Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem, Ensardan bir kadına şöyle buyurdu:

“Ramazan ayı geldiği zaman umreye git. Çünkü bu ayda yapılan umrenin sevabı hacca denk gelir.”

{Nesâi, Sıyam: 6}

 
     

  Ramazan umresinin sevabı  
 

İbni Abbas Radiyallâhu Anhümâ rivayet ediyor. Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:

“Kim Ramazan ayında Mekke’ye kavuşup orucunu tutar ve kolayına geldiği kadar gecesini ibadetle geçirirse, Allah ona Mekke dışında yüz bin Ramazan ayı orucunu tutma sevabı yazar ve Allah ona her gün ve her gece karşılığında bir köleyi hürriyetine kavuşturma sevabı verir.
“Her günün karşılığında Allah yolunda bir atın düşmana hücumunun sevabını yazar. Yine gündüz bir hasene (ecir, sevap), gece bir hasene yazar.”

{İbni Mâce, Menasik: 106.}

 
     
  Teravih namazı  
 

Nadr ibni Şeyban Radiyallâhu Anhtan rivayetle Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

“Allah Azze ve Celle size Ramazan’da oruç tutmayı farz kıldı, ben de teravih namazı kılmak ve Kur’ân okumak için gece uyanık kalmanızı sünnet kıldım.

“Kim inanarak, ihlâsla hareket edip sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutar, gecesinde de uyanık kalır, teravih namazı kılıp Kur’ân okursa annesinden doğduğu gün gibi günahlarından arınmış olur.”

{Nesâi, Sıyam: 40; Müsned, 1:195}

Teravih namazını imamla birlikte sonuna kadar tamamlayan o geceyi bütünüyle ibadetle geçirmiş gibi sevap elde eder.

{Tirmizi, İbni Mâce, İbni Huzeyme}

 
     

  Ramazan geceleri nasıl ihya edilir?  
 

Hz. Âişe Radiyallâhu Anhâ Validemiz anlatıyor:

“Ramazan’ın son on günü girince Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem geceleri ibadetle değerlendirirdi. Ailesini de ibadet etmeleri için uyandırırdı. İbadet için diğer zamanlardan daha fazla gayret gösterirdi.”

{Müslim, Îtikâf: 7}

 
     
Planets
     

30 Temmuz 2011 Cumartesi

* Ramazan-ı şerif tebriği

* Orucun farzları (Mehmet Ali Demirbaş'ın 01.08.2011 tarihli yazısı)

Açıklama: logo

01 Ağustos 2011, Pazartesi

Orucun farzları

 

Sual: Orucun farzları nelerdir?

CEVAP

Orucun farzı üçtür: 1- Niyet etmek, 2- Niyeti, ilk ve son vakitleri arasında yapmak, 3- İmsak vaktinden güneş batana kadar orucu bozan her şeyden sakınmak.

Ramazanda ve nafile oruçlarda niyetin vakti, güneş battıktan sonra başlar. Son vaktiyse, ertesi günü dahve-i kübra vaktine kadardır. Kaza ve kefaret oruçlarındaysa, akşamdan imsak vaktine kadar niyet edilebilir. Ramazanda oruca niyet ederken, akşamdan imsak vaktine kadar (Yarın oruç tutmaya), imsak vaktinden sonraysa (Bugün oruç tutmaya) denir. Yanılıp yanlış söylense de, oruç tutulacak gün bilindiği için mahzuru olmaz. Gece yatarken yemeği yiyip veya yemek yemeden niyet edilse, sonra gece uyanınca, sahura kalkınca yemek yemekte mahzur yoktur. Akşam yemeği yerken niyet etmek iyi olur. Niyetten sonra da, imsak vaktine kadar yiyip içmekte mahzur yoktur. Sahura kalkınca da, daha önce niyet edilmiş olsa da, imsak vaktine kadar yiyip içilebilir.

Ramazanda, (Yarın dişim ağrımazsa oruç tutarım, ağrırsa tutmam) diye akşamdan niyet edilse, böyle şüpheli niyetle oruç tutmak sahih olmaz. Niyetin son vaktinden önce, kesin karar vermek gerekir.

Oruç tutmak niyetiyle yatmak da niyettir, sahura kalkılmasa da oruca niyet edilmiş olur.

İmsak, gecenin bitimi, yiyip içmenin yasak olduğu vaktin başlamasıdır. Farklı takvim ve imsakiyeler hakkında, www.turktakvim.com sitesinde, Bilgiler kısmında geniş açıklama vardır.

 

Kefaret gerektirenler

Sual: Orucu bozup kefaret gerektirenler nelerdir?

CEVAP

Şunlardır: 1- Bilerek yiyip içmek. 2- Cinsel ilişkiye girmek. 3- Ramazanda, kaza gereken bir şey yaparak orucunu bozanın, bu ramazanın başka gününde de bu şeyi, nasıl olsa kefaret gerektirmiyor diye kasıtla yine yapması. 4- Sigara içmek. 5- Gıybet, sürme çekmek ve kan aldırmak gibi, orucu bozmadığı iyi bilinen şeyden sonra, oruç bozuldu sanarak, yiyip içmek.

 

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

* Rehbere ihtiyaç

01 Ağustos 2011, Pazartesi

Rehbere ihtiyaç

.

 

Sual: Bir insanın, Kur'an, hadis okuyarak veya rastgele kitap okuyarak hidayete kavuşması, doğru yolu bulması, imanını kurtarması mümkün değil midir? İlla dört hak mezhepten birini iyi bilen bir âlime mi bağlanması gerekir?

CEVAP

Kur'an-ı kerimi ve hadis-i şerifleri yanlış anladıklarından dolayı 72 sapık mezhep çıkmış, çokları da küfre girmiştir. Âyet ve hadis bir deryadır. Yüzme bilmeyen kimseyi okyanusun ortasına atsalar, anında boğulur. Yüzmeyi iyi bilenin de, çok uzaktaki sahile yüzerek çıkması çok zordur. Çok geçmeden yorulur, yüzemez. Balıklara, deniz hayvanlarına yem olur. Denize düşen bir kere ölür. Kur'andan, din öğrenmeye kalkan ise, sonsuz ölüme mahkûm olur. Bugün herkesin dört mezhepten birine uyması şarttır. Bu da yetmez, çünkü piyasada binlerce farklı kitap var. Bunları okuyanın kafası karışır, hangisinin doğru olduğunu anlayamaz. Mezhebinin hükmünü iyi bilen bir âlime veya onun kitaplarına tâbi olması, bir Allah adamını tanıması lazımdır. Allah adamını tanıyanlarla görüşmesi, kötü insanlardan uzak durması gerekir. Ancak Allahü teâlânın sevgili kullarına kavuşan, imanını kurtarır. Çünkü bu büyükler, karanlık gecede parlayan dolunay gibidir. Bir insanın gözü çok sağlam olsa da, ışık olmadıkça karanlıkta göremez. Allah adamları, karanlıkta aydınlatan ışık kaynaklarıdır. Her biri gökteki yıldızlar gibidir. Kendileri veya talebeleri bulunmazsa, böyle büyük bir zatın kitaplarını esas almak lazımdır.

 

Bugünkü manimiz:

·Ramazan manileri – 1

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Gelin Karşılayalım Ramazanı

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

* Rusça ve Arnavutça Takvimler

30 Temmuz 2011, Cumartesi

Rusça ve Arnavutça Takvimler

 

Kıymetli Arkadaşlar,

Türkiye Takvimi pazarlama servisi olarak, Türkçe takvimin yanı sıra, Rusça, Arnavutça ve Kazakça takvim de hazırlanarak, bu dilleri konuşan ülkelere ücretsiz olarak gönderilmektedir. Türk devletleri, Rusya, Kosova, Arnavutluk ve Makedonya'da; üniversitelere, resmi dairelere, camilere ve köylere kadar ulaşan bu takvimler; tarihi, kültürel ve dini konularda çok faydalı olmaktadır.

Bu tür hizmetlerin değerini bilen insanların katkıları ile hazırlanan takvimlerin tanesi, 1,50 TL.'ye mâl olmaktadır ve toplanan miktar kadar basılmaktadır. Şanlı ecdadımızın insanlığa yaptığı bu hayırlı hizmetlerin devamı için, sizleri de ortak olmağa davet ediyoruz.

Örnek olarak, 100 adedi 150 TL. 1.000 adedi 1.500 TL. olan bu organizasyon için, aşağıda verilen hesap numaraları kullanılmaktadır. Kredi kartı ile de, 7-8 taksit kabul edilmektedir. Yatırılmak istenen miktar, bu adetlerden az veya çok ta olabilir.

(İsteyene, Dolar ve Euro hesap numaraları da verilebilir.)

Saygılarımızla,

 

Takvim Pazarlama Müdürlüğü

 

İrtibat: Ahmet Yazıcı - Şaban Aktaş

Tel: (0212) 454 20 76 – 454 22 02

Mail: ahmet.yazici@ihlas.com.tr

 

Banka Hesap Numaralarımız:

1- Yapı Kredi Bankası - Bakırköy Dikilitaş Şubesi

İhlas Pazarlama A.Ş. - Hesap No: 934 - 607 906 77

IBAN: TR97 0006 7010 0000 0060 7906 77

2- Garanti Bankası Bakırköy Kurumsal Şubesi

İhlas Pazarlama A.Ş. - Hesap No: 382 - 620 21 24

IBAN: TR61 0006 2000 3820 0006 2021 24

 

NOT: Hesaba para gönderen kıymetli arkadaşlarımızın, mail veya telefonla, fatura bilgilerini de bildirmelerini istirham ediyoruz; çünkü onlar adına fatura kesiyoruz.

 

İrtibat için şu mail kullanılmalı: ahmet.yazici@ihlas.com.tr

 

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

Ramazan Postası - Ramazana Hazırlık (1)

     
   
NurPostası

  Sahurun feyiz ve bereketi  
 

Ebu Said el-Hudri Radiyallâhu Anhın rivayetine göre Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

"Sahur yemeğinde bereket vardır. Bir yudum su bile içecek olsanız sahura kalkmayı ihmal etmeyiniz. Çünkü sahura kalkana Allah rahmet eder, melekler de bağışlanmaları için dua ederler."(1)

Enes'in Radiyallâhu Anh rivayetine göre ise Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem sahur yemeğini yememizi özel olarak tavsiye ederek şöyle buyururlar:

"Sahur yemeği yiyin, zira sahur yemeğinde bereket vardır."(2)

Amr ibni Âs Radiyallâhu Anhın rivayet ettiği bir hadiste Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem bu farkı şöyle bildirir:

"Bizim orucumuzla Ehl-i Kitabın orucunu ayıran fark sahur yemeğidir."(3)

(1) Müsned, 3:44
(2) Buhari, Savm: 20, Müslim, Sıyâm: 45; Tirmizî, Savm: 17; Nesâi, Savm: 18.
(3) Müslim, Sıyâm: 46; Ebu Dâvud, Savm: 15; Tirmizî, Savm: 17; Nesâi, Savm: 27.

 
     

  Sahurun süresi ve sabah namazının vakti  
 

Zeyd ibni Sâbit Radiyallâhu Anh anlatıyor:
Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellemle birlikte sahur yemeği yedik, sonra namaza kalktık.
Kendisine, "(Sahur ile namaz) arasında ne kadar zaman geçti?" diye sorulmuştu. Şu cevabı verdi:
"Elli âyet (okuyacak) kadar!" (1)

Sehl ibni Sa'd Radiyallâhu Anh anlatıyor:

"Ben ailem içerisinde sahur yemeği yiyordum. Sonra sabah namazını Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellemle birlikte kılmak için hızlı yiyordum." (2)

Ebu Hüreyre Radiyallâhu Anh anlatıyor:
Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem buyurdular ki:

"Biriniz ezanı işitince (yiyip-içtiği) kap elinde ise, ihtiyacını görünceye kadar onu bırakmasın." (3)

(1) Buhari, Savm: 19, Mevâkitu's-Salât: 27, Teheccüd: 8; Müslim, Sıyâm: 47; Tirmizî, Savm: 14; Nesâi, Savm: 21, 22.
(2) Buhari, Savm: 19, Mevâkit: 27
(3) Ebu Dâvud, Savm: 18

 
     

  Orucu rahat tutmanın dört yolu  
 

Deylemî'nin Enes ibni Mâlik Radiyallâhu Anhtan rivayet ettiği bir hadiste ise Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem orucun rahat yolunu tavsiye ederek şöyle buyururlar:

"Dört şey yapan kişi orucu gayet rahat tutar: İftarı su ile açması, sahuru terk etmemesi, öğle istirahatını terk etmemesi, güzel koku kullanması."(1)

(1) Râmûzu'l-Ehâdîs, Hadis no: 957

 
     


  Sahur ne zaman sona erer?  
 

Talk ibni Ali Radiyallâhu Anh anlatıyor:
Resulullah Aleyhissalâtü Vesselâm buyurdular ki:

"Fecr-i kâzib size engel olmasın, fecr-i sadık karşınıza çıkıncaya kadar yiyin için." (1)

Buhari ve Müslim'in İbni Mes'ud Radiyallâhu Anhtan rivayetlerine göre, Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem, "fecr-i sâdık"ı tarif ederken, "O, enlemesine görülen aydınlıktır, uzunlamasına görülen değildir" buyurdu.(2)

(1) Ebu Dâvud, Savm: 17; Tirmizî, Savm: 15.
(2) Buhari, Ezân: 13, Talâk: 24, Haberu'l-Vâhid: 1; Müslim, Sıyâm: 40.

 
     

  İftar vakti  
 

Hz. Ömer Radiyallâhu Anh anlatıyor:
Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem buyurdular ki:

"Gece şu taraftan (doğudan) gelince, gündüz de şu taraftan (batıdan) gidince, güneş de batınca oruçlu orucunu açmıştır." (1)

(1) Buhari, Savm: 43; Müslim, Sıyâm: 51; Ebu Dâvud, Savm: 19; Tirmizî, Savm: 12.

 
     

  İftar ne ile açılır?  
 

Selman ibni Âmir Radiyallâhu Anh, Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellemin şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:

"Sizden biriniz orucunu açacağı zaman hurma ile açsın. Çünkü hurmada bereket vardır. Eğer hurma bulamazsa, su ile açsın. Zira su temizleyicidir."(1)

Peygamberimizin bizzat uygulamasını da farklı bir rivayette Hz. Enes Radiyallâhu Anh şöyle anlatıyor:

"Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem akşam namazını kılmazdan önce birkaç tane taze hurma ile orucunu açardı. Eğer taze hurma yoksa kuru hurma ile açardı. Kuru hurma bulamazsa da bir kaç yudum su yudumlardı." (2)

Her yerde her zaman hurma bulunmayabilir, belki su da olmayabilir. Çünkü dünyanın her tarafında oruç tutan insanlar olabileceği gibi, her ülkenin ve bölgenin de kendine göre şartları vardır. Bunun için orucu başka bir yolla açmak da sünnette yer almaktadır.
Bu konuyu da Peygamberimiz açıklıyor:

"Peygamber Sallallâhu Aleyhi Vesellem üç hurma ile veya ateş dokunmamış bir şeyle iftar etmeyi severdi." (3)

(1) İbni Mâce, Sıyam: 24; Ebû Dâvud, Savm: 21.
(2) Ebû Dâvud, Savm: 22, (2556); Tirmizî, Savm: 10.
(3) et-Tergîb ve't-Terhîb 2:142.
 
     

Sorularla İslamiyet Ramazan Sayfaları

Bu sayfadaki tüm içerikler, Sorularla İslamiyet sitesi Ramazan Sayfalarından alınmıştır.

Planets